Gözüne bıçaklar saplanıyor olabilir,
Ölmezsin bu kadardan korkma.
Uzaklaşan figürlere aldırma,
Onlar yolun gerisinde kaldı.
Sırtında yük olacaklardı.
İlerlemene, arkanda kalanlar engel olmasın.
Önünü kapatmaya çalışanlarla savaşmalısın.
Bak, en uzak dağlar bile görünmekte.
Yorgunsun, gideceğin yola bile,
Kızgınsın, bu haksızlıklara karşı,
Kırgınsın, hiçbir isteğin yok,
Bıkkınsın, doğrulmak bütün neşeni almış,
Sokaklardan çekilen bahar,
Sana daha uğramamış.
Oysa bastığın yerler,
Mutlu insan tarlası olmuş.
Yılların mutsuzluğunu sen sırtlanmışsın.
Öfke, geceleri konuşur.
Dinleme! Dinleme! Dinleme!
İntikam için dilekçe veren yaratıkları sev,
Onlar ayaklanmadan istediklerini ver.
Kimseden yardım istemeyeceksin,
O biliyor ve geceleri sana bunu söylüyor.
Dinleme!
Kendi içine karşı, savunmasızsın.
Dinleme!
Bir acıyı kaybetmek bile kızdırır seni,
İstediğini alamamaktan hep korkarsın.
Dinleme!
Asırlardır duran bir duvarsın, güçlü ama yalnız.
(uyurken bile)
Üstlerine en ağır duyguları örttüğün o mezarda,
Dirilmeyi bekleyen canavarlar konuşuyor geceleri.
Onları dinlemek, tanıdık bir yatağa uzanıp
Uyumak için sabırsızlanmaya benziyor.
Geceleri, hep kulağındalar.
Hala onu düşünüyorsun.
Tanrı başkalarına huzur veriyor.
Hala onu özlüyorsun.
Canavarları bu his tutuyor.
Kusman lazım.
Aşk, hissedemediğin her şeydir.
Dünya yaratıcısını bekliyor,
Kus artık!
Kendine söyleyemediğin her şeyi,
Biz sana söylüyoruz.
Susun!
Uzak dağlara doğru yürümeye devam etmelisin,
Onlardan önce, kendinle savaşmalısın.
Bu mutsuzluk yüküyle kime dokunsan
Nefret edeceksin.
Bırak uyansınlar,
Bütün ağır duygulardan silkinip.
Daha fazlasını yapmanı sağlasınlar.
Direnmek için fazlasıyla yorgunsun,
Dinle onları.