Soluğuma kıvrılan solukluğuna vardım
Bir yolculuk sonunda.
Uykulu bir yakınlığın esnek temasını,
Dolunaya yaklaşan ışığın yumuşak yoğunluğunu,
Ellerinin dinlenmeyen savaşçılığını sundun.
O şehirde bir çakmağımı ve bir anımı kaybettim.
Yerine yeni olan ne varsa, hisler dahil, aldım çantama.
Yaz dedin, belki tanrıydın.
Yaz dedin, belki yarımdın.
Belki sadece yarındaydın ama yanımdaydın.
Yazdım.
O şehirde bir çakmak ve bir yolculuk şiiri buldum.
Yerine, manzara telaşıyla, birlikte atılan son adımları bıraktım.
Soğuk bir duş ve biraz ısırgan otu aldım kendime.
Parmaklarıma sinmiş yasemin kokusuyla döndüm.
Çantamda, kurutulmuş göl bitkileri vardı.
Çocuk odalarının küçük pencerelerinde,
Belinin tek harflik senliğine dokundum.
Sıkış tepiş otobüs saatlerinde bir kokuyu düşünerek
Binlerce cümleyi teptim.
İkimize özel kalacak bir anı kazandım.
Yaz dedin, demesen de yazacaktım.
Çünkü boynun koktum yol boyunca.
Yerine yeni olan ne varsa, hisler dahil, aldım çantama.
Yaz dedin, belki tanrıydın.
Yaz dedin, belki yarımdın.
Belki sadece yarındaydın ama yanımdaydın.
Yazdım.
O şehirde bir çakmak ve bir yolculuk şiiri buldum.
Yerine, manzara telaşıyla, birlikte atılan son adımları bıraktım.
Soğuk bir duş ve biraz ısırgan otu aldım kendime.
Parmaklarıma sinmiş yasemin kokusuyla döndüm.
Çantamda, kurutulmuş göl bitkileri vardı.
Çocuk odalarının küçük pencerelerinde,
Belinin tek harflik senliğine dokundum.
Sıkış tepiş otobüs saatlerinde bir kokuyu düşünerek
Binlerce cümleyi teptim.
İkimize özel kalacak bir anı kazandım.
Yaz dedin, demesen de yazacaktım.
Çünkü boynun koktum yol boyunca.