26 Aralık 2018 Çarşamba

Kum tanesi

Anılarından kazak örüyorsun kendine,
Artık üzerinde toprak olan herkesi yaşatıyorsun.
Bir beyitsin en doğru tarihte söylenmişsin,
Boynunda taşıdığın yüce anneyi tanıyor gibisin.

Elinde ne varsa hayata karşı kullan,
Nefes almaktan ötesi var çünkü.
Mesela masada bir anfora,
İçinde şarabın en tatlı olduğu yıllar saklı.

Her şey hazırdı gelip yerleşmen için,
Yalnızca olması gereken beklenmekteydi.
Yalnızca
Açık yaradan sızan mürekkebe benzeyen bir gülüş,
Bir söz eksikti,
Kapıdan girsen tamamlanacak.

İki köprüyle bağlanan omuzlarının,
Sağı bakırdan, solu çelikten.
Her değdiğinde saçların omuzlarına,
Rüzgara acıklı bir melodi bırakmaktadır.
Binlerce yıldır çalınan, kısmen yasaklı
Çölü kalbinde taşıyan bir çalgıdır kadın.
Korkmayan herkesi bir battaniye gibi saran o kum fırtınası,
Dokunsan başlayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.